Green Lantern The Animated Series 13 '' Homecoming ''

İşte yirmi altı bölümlük dizimizin yarısına gelmiş bulunuyoruz bu bölümle.Beklediğimiz gibi bölüm Kırmızı Fenerler ve Yeşil Fenerler’ in karşı karşıya geleceği, bizi bir sonraki aşamaya taşıyacak önemli bir bölüm, böylece serinin de ilk halkası tamamlanmış olacak.Kaç incelemeden beri bahsettiğim ‘’ büyük savaş ‘’ bildiğiniz üzere bir beklentiydi, bu beklentiyi yaratan da  dizinin ilk bölümünden bu bölümüne kendisiydi.Ama dizinin yirmi altı bölüm süreceğini düşünürsek ve bir önceki bölümde bu beklentiyi karşılayacak herhangi bir olay göremediğimizi düşünürsek, biraz hayal kırıklığına düşeceğiz gibi.O zaman sizi daha fazla bekletmenin gereği yok, incelemeye geçebiliriz.
 Atrocitus, Zilius Zox, Drusa ve kontrolü altına aldıkları Aya ile beraber Oa yolundayken pek de beklenmedik bir şey oluyor denilebilir, Aya bir robotun aksine duygu belirtisi gösteriyor.Razer ile yakınlaşması göz önünde bulundurulduğunda bunun gelecek bölümlerde kullanılacağından adım gibi eminim.Yakınlaşmak demişken ( .. demişken .. kalıbını çok kullanır oldum ) aşk denildiğinde akla kim veya kimler geliyor ? Yıldız Safirleri…Bu bölümde kendilerini Gi’ata sayesinde aydınlanmış olarak görüyoruz, ki Zamaronlular savaşa birebir dahil olmasalar bile takımımıza önemli yardımlarda bulunuyorlar.Savaş için saydığım liste pek tutmadı ama en azından Zamaronluların yardımı ile hiç beklenmedik bir ekip dost safına geçmiş oldu.

Peki ya kruvazörlere karşı kimler savaşıyor ? Hal ve Razer’ ın Zamaron’ a gitmesi, Aya’ nın da istemsiz olarak Atrocitus’ a hizmet etmesi durumu göz önüne alırsak geriye tek bir  isim kalıyor; Kilowog.Tüm kruvazörlere karşı tek başına mücadele ettiği anda Kilowog, gerçekten dizinin bu bölümüne kadarki en destansı mücadeleyi verdi diyebilirim.Sonrasında düşündüğüm listeye dair ‘’ tüm umudumu yitirmişken ‘’ birden bire Aziz Walker çıkageldi hem de yanında Mogo ile.Tamam, belki tüm Yeşil Fener takımını büyük savaş içerisinde göremedik fakat savaşta katkıları ile  Zamaronlular, Aziz Walker, Mogo ve tek kişilik ordu Kilowog’ un oluşu bana ‘’ yetmez ama evet ‘’ dedirtti.Belki büyük bir kruvazör filosuna karşı bu takım herkesi tatmin etmeyebilir ancak bundan önceki bölümde beklentimin düşmesinden dolayı bu bölümü beğendiğimi düşünüyorum.

Oa’ ya giden Atrocitus ve ekibi de Koruyucuları yok etmek isterken karşılarında Hal Jordan’ ı buluyorlar.Aslında sadece Atrocitus buluyor diyelim.Tamam anladık, klişe bir bölüm yapmak için can atıyordunuz ama bu kadar klişe olmasaymış keşke.Oa’ da  karşılasan Atrocitus ve Hal Jordan, her ne kadar kahramanımız tarafından iyi niyet sunulmuş olsa da savaşa tutuşuyorlar.Bunun olacağı zaten malum, bu ikilinin kavgasını görmeyeceğimiz bir bölüm olmazdı bu ama o kadar dövüşüp, Hal Jordan yere yığıldıktan sonra – yerde de bayağı yumruklandıktan sonra – birden kalkıp son vuruşu yapma klişesi artık insanı şaşırtmıyor, o kadar çok kullanıldı ki bu, artık insan sıkılıyor.Fakat itiraf edeyim, ben geride kalan Zilius Zox kaçacak Hal Jordan kovalayacak zannederken, Hal Jordan’ ın iyi niyetini tekrar gösterecek olmasını hiç beklemiyordum.Beklemediğim başka bir şey daha vardı; Atrocitus’ un şamar oğlanı Zilius Zox’ un Kırmızı Fenerler’ in yeni lideri olması.Kim tahmin ederdi ki bunu ? Ben bu görev için Razer’ ı uygun görüyordum, Koruyucular ve Kırmızı Fenerler ateşkes yapmışken Razer tam bir ara bulucu olabilirdi.Kırmızı Fener liderliği için Razer’ ı uygun görmüyorsanız en azından Bleez olabilirdi ki bu aklımdaki en kötü ihtimaldi.Atrocitus’ un hapsinden sonra aklımdaki  en kötü ihtimalin daha kötüsü gerçekleşmiş oldu.Sözün özü benim için olmuş ile olmamış arasında bir bölümdü ve on iki bölümdür beklediklerim ile on üçüncü bölümde izlediklerim uyuşmadı.Önümüzde on üç bölüm daha var, bakalım neler olacak.Şimdilik bir incelemenin daha sonuna geldik, bir sonraki incelemede görüşmek üzere, hoşçakalın.


'' Hellbazer ''

0 yorum:

Yorum Gönder