Biz insanlar neden böyleyiz ? Kendimize benzemeyenleri ,
bizim gibi olmayanları neden kabullenemiyoruz ? Bizi bu kadar bencilleştiren ne
yada saldırganlaştıran ? Bu soruların cevabı tabiki burada değil , bunu siz
düşünmelisiniz , sorgulamalısınız.Ancak
şunu unutmayın insanlar kenetlendikçe , farklılıkları kabullendikçe
dünya yıkıcı bir yer olmaktan çıkıp daha yapıcı bir hal alacaktır
mutlaka.Bunları neden mi söylüyorum ? Birazdan anlarsınız.
Atom Man vs. Superman filminin ardından bir yıl geçtikten sonra karakterimiz artık yeni
bir oyuncuyla demir almaya başladı.George Reeves.Adventures of Superman
dizisinden önce çekilen Superman and The Mole-Men bir deneme sürümü gibi de kabul edilebilir
aslında.Kirk Alyn sonrasında izleyici tepkisini ölçmek için güzel bir yol.Ancak
şunu itiraf etmeliyim ki önceki filmleri beğenip beğenmemenin yanında bir korku
sardı beni bu film de eski format gibi olur ve dört saate yakın sürerse diye.Ancak film hemen hemen bir saat
sürüyor.
Bu filmde bir düşman
yok.Eğer bir kapışma , aksiyon dolu dakikalar bekliyorsanız unutun.Önceki
filmlerin aksine bu filmde daha farklı bir
tema var.Film yeraltında yaşayan bir ırkın ( Köstebek Adamlar ) , Silsby
kasabasında bir petrol kuyusunun sondaları sayesinde yeryüzünde bir hayat
olduğunu anlayarak , keşfe çıkmalarıyla
alakalı.Aynı zamanda bu petrol kuyularıyla ilgili haber yapmak için Lois
Lane ve Clark Kent ikilisi de oradalar.Sonrasında bu uzun kel kafalı , kısacık
boylu ve kürklü Köstebek Adamların çevre sakinlerince fark edilmesinin ardından
da olaylar başlıyor.Dış görüşündeki farklılıklar nedeniyle halk korkarak silahlanıyor
ve ava çıkıyor.Bundan sonrasını anlatmak filmi tamamen anlatmak
olacağından açıkçası filmin konusu hakkında bu kadar bilgilendirme yeter diye
düşünüyorum.
Film hakkında şunu
söyleyebilirim.Adventures of Superman dizisi için bende açık ve net bir şekilde
çok büyük bir umut uyandırdı.George Reeves hem Superman hem Clark Kent
olabilmeyi fazlasıyla başarmış , role yakışmış.Tek sıkıntım Noel Neill’in
olmaması.Çünkü Lois Lane rolünde Phyllis Coates var.Hakkını vererek oynamış ama
Noel Neill varken benim için bir seçenek olmadı olamadı açıkçası.Aynı zamanda
filmde eskiden olduğu gibi cesaret ile aptallık arasında gidip gelen bir Lois
Lane rolü biçilmemesi senaristlerle
ilgili düşüncemi olumlu kıldı.Zaten
Jimmy Olsen , Perry White gibi karakterler filmde yok o yüzden bu karakterleri görebilmek için
Adventures of Superman dizisini beklemek
gerekiyor.Robert Maxwell ‘ in elinden çıkan senaryo o kadar kompleks değil belki
ama yine de eski filmlerin kolay tahmin edilebilir senaryo hamlelerinden uzak.O
nedenle gayet de izlenebilir bir yapım ortaya çıkmış.Superman ‘ in uçma
efektleri eski filmden bildiğiniz gibi çizgifilmle yapılıyordu ancak burada
artık tel kullanmaya başlamışlar ,sadece bir sahnede çizgifilm kullanılmış o
kadar.
Şimdi şu soruyu
sorduğunuzu duyar gibiyim ; Peki ben bu filmi izlemeli miyim ? Eğer bunu bir
Superman hayranı soruyorsa , eğer önceki filmleri izlemiş ise , beyinde farklı hoş bir iz bırakan bu
filmi izlemeli , çok gerekli değil ancak bir gece sıkkınlığında size hoş bir
vakit geçirtebilir bu film.Peki sadece sinema-severseniz , açıkça şunu
söyleyeyim , ben nostalji severim eğer siz de benim gibiyseniz buyurun izleyin
ama bünyeniz nostalji kaldırmıyorsa izlememeniz hem sizin hem bizim için
faydalıdır. Şimdiden iyi seyirler diliyorum , hoşçakalın..
‘’ Hellbazer ‘’
bu film var mı
YanıtlaSil