Evet, artık finalden önceki son bölümdeyiz. Sona bir adım
kalmışken son iki bölümün, tüm olayı çözmek için kullanılacak birbiri peşi sıra
izleyen bölümler olacağı az çok tahmin edilebilirdi, öyle de oldu. Tam da bir
önceki bölümde söylediğim gibi ‘’İyi ki finale az kalmış!’’. Çünkü Aya’nın
öldürülmesi –kapatılması- fikrini savunan Kilowog, neredeyse bir önceki bölümde
Hal Jordan’ın uğradığı gibi Razer’ın hışmına uğramak üzereydi. Bu tabii öyle
abartılacak bir olumsuzluk değil bölüm içerisinde. Asıl klişe olan, öldüğünü
düşündüğümüz Anti-Monitor’ün ölmemiş olması. İşte bunu, hiçbirimiz
beklemiyorduk.
Bölümümüz, Hal Jordan’ın yüzüğünde parazit şeklindeki bir
sinyal almasıyla başlıyor ve sonra Appa
Ali Apsa, ekibimize Ranx gezegenine gitmelerini emrediyor. Konuşmalardan
anlıyoruz ki yüzükteki parazitin sebebi Appa Ali Apsa’dan gelen mesaj değil,
ilk önce düşünülen de bu yüzden Aya oluyor. Diğer şaşırtıcı husus da gezegenin
terk edilmiş olması, Aya’nın emrindeki İnsan Avcıları, terk edilmiş gezegene
girebilmek için çaba harcıyorlar. İşte bu sayede ilk dakikalarda tam da görmek
istediğimiz şeyi görüyoruz, Guy Gardner öncülüğündeki bir grup Yeşil Fener,
İnsan Avcıları’nı durdurmak için Ranx gezegenine ekibimizden önce geliyorlar.
Uzun bir aradan sonra Guy Gardner’ı tekrar görmek bölümün en iyi yanıydı, bunun
yanında Chaselon ve önceki bölümlerden tanıdığımız birçok Yeşil Fener’i de bu
bölümle görmüş oluyoruz. Bu yüzden bölüm ister istemez kendisi hakkında olumlu
bir izlenim bıraktırıyor.
Ekibimiz de Ranx
gezegenine geldiğinde yeni sürprizleri de duyuyoruz. Biraz acele de olsa Guy
Gardner’ın rütbe atladığını ve onur koruyuculuğa yükseldiğini öğreniyoruz. Bu
durumda doğal olarak Dünya’yı koruyan yeni bir Yeşil Fener’imiz olması
gerekiyor ki, o da John Stewart. Her ne kadar kendisini göremesek de bunu
duymak da yeterliydi. Hatta orada Jon Stewart’ın lafı da geçmiyor değil
bu sahnede.* İnsan Avcıları’nın kuşatması altında olan Ranx’e girmek için
ekibimizin uyguladığı yöntem ise Mavi Fenerler’in meditasyonu oluyor. Razer’ın
Mavi Fenerler ile birlikte geçirdiği vakitte öğrendiği bir yöntemi, savaş
anında ayaküstü nasıl iki kişiye öğretebildiğini ben de anlayamadım açıkçası.
Kahramanlarımız Ranx gezegenine geldiğinde karşılaştığımız
şey bizi şaşırtıyor tabii ki. Yazının başında da söylediğim gibi, meğerse Anti
Monitor ölmemiş. Aslında basit bir klişe fakat final bölümü için etkili olacak
bir ‘’ geri dönüş ‘’ bu. Kendisinden geriye sadece başı kalmış olsa da
Aya’nın hedefinde Anti-Monitor’un kaskındaki zaman ve mekan değiştirebilme
parçasının olduğunu öğrenmiş oluyoruz. Peki bunu neden istiyor olabilir ?
Cevabı yine bölüm içinde, oldukça da tatmin edici. Aya’nın asıl hedefi tüm
yaşamı daha var olmadan yok etmek. Hal’in yüzüğündeki parazitin sebebi de
Anti-Monitor’ün kendisini korumak için birilerine ihtiyaç duyması ama bu,
beyhude bir çaba oluyor.
Aya, Ranx semalarında
gözüktüğünde insan bir durup düşünüyor. Madem ki birkaç saniye içinde Ranx
gezegeninin kalkanını bozabilecekti, neden İnsan Avcıları’nı kalkanı delmeleri
için o kadar uğraştırdı ? Kaldı ki İnsan Avcıları bunu başaramıyordu da zaten.
Kısacası bölümde birçok mantık hatası bulunuyor fakat aynı zamanda birçok iyi
yönü de var. Mesela dizide komedinin Chaselon üzerinden hafif dozlu olarak
halledilmesi oldukça güzeldi, eski
karakterleri tekrar görmek olsun, görmesek de John Stewart’ın varlığını
öğrenmek olsun ve Yeşil Fenerler’in birçoğunun evreni tehdit eden soruna
yönelmesi ve çözmeye çalışmasıyla olsun oldukça da iyi bir bölümdü.
Hatırlayacaksınız ki ben bu seferberliği, Kızıl Fenerler ile yapılan savaşta
görmeyi arzu etmiştim ki öyle olsaydı, dizi tam bir görsel şölene
dönüşebilirdi. Sözün özü, bu bölümde Aya, Anti-Monitor’u ikinci kez yok ederek
istediğini elde ediyor, bir sonraki bölümde ise tüm yaşamın var oluşuna mı
tanıklık edeceğiz ? Kim bilir, belki de öyle olacak. Şimdilik bir yazının daha
sonuna geldik, finalde görüşmek üzere, hoşçakalın.
* The Daily Show'dan tanıdığımız komedyen Jon Stewart'ın bu şovuna atıfta bulunuluyor.
'' Hellbazer ''
0 yorum:
Yorum Gönder