Bölümün adının siz nereden çağrışım yaptığını biliyorum,
Muhafız Scar geliyor aklınıza. Aslında
böyle düşünmeniz de yanlış değil çünkü bölümün kendisi Scar’a ayrılmış
durumda. Bu bölüm Scar’ı tekrar karşımıza çıkarmakla beraber, Aya’nın orijinini
de bize gösteriyor, anlayacağınız tek bölümle birçok şey görmüş oluyoruz. Finale
bu bölümden itibaren son iki bölüm kalmışken artık heyecan dorukta, aklımızda
birçok soru var; ‘’Nasıl bir final bizi bekliyor?’’, ‘’Büyük bir savaş mı
göreceğiz yoksa Kırmızı Fener Birliği ile yapılan savaş gibi ufak çaplı mı
olacak?’’. Genellikle Hollywood’dan çıkan işler, klişeleri kullanmayı çok
sevdiklerinden, benim fazla bir umudum yok, az çok da finali tahmin
edebiliyorum.
Bölümümüz madem
Muhafız Scar ile ilgili, isterseniz kendisinin kim olduğunu ve çizgi roman
dünyasında neler yaptığını bilmeyen arkadaşlar için açıklayalım isterseniz. Çok
da ünlü olmayan Scar’ın asıl hikayesi Sinestro Birliği Savaşı’ndan itibaren
karşımıza çıkmaya başladı. Sinestro Birliği Savaşı esnasında Anti-Monitor
tarafından yaralanmasıyla ‘’ Scar ‘’ adını aldı. İlerleyen zamanda başka bir varlığın kontrolü
altına girerek, diğer Muhafızların arkasından iş çevirmeye başladı ve onları
maniple etti. ‘’ En Karanlık Gece ‘’ hikayesinde onu etkisi altına alan
varlığın Necron olduğu anlaşıldı. Dizimize baktığımızda çizgi roman ile az
biraz uyumlu olduğunu fark ediyoruz. Scar, dizide de Anti-Monitor tarafından
yaralanıyor ve dizimizde de kötü safta yer alıyor, en azından birkaç bölüm önce
böyle oldu. Bu bölümdeki ufak tefek detaylar da çizgi roman hikayesine göz
kırpmadı değil.
İyi dediler kötü çıktı, robot dediler canlı çıktı. Kimden mi
bahsediyorum? Tabii ki de Aya’dan. Kaç bölümdür robot ile canlı arasındaki
aşkın mümkünlüğünü sorgularken, ufak tefek yanıtlarla da olsa ‘’Bu mümkün,
çünkü o bir yapay zeka! ‘’ tarzında yanıtlarla tatmin olmaya çalışıyordum. Asıl
bomba finalden birkaç bölüm önce patlamış oldu. Meğerse Aya, robot değilmiş ve
Aya’nın özü, Yeşil Fener yüzüklerine de güç veren canlı varlık Ion’dan geliyormuş. Şaşırdınız değil mi ?
Duyunca ben de şaşırdım. O değil de, Aya’nın yok edilmesini ima eden tek bir
sözcükte bile ortalığı yıkmaya hazır olan Razer, canlı olduğunu öğrenince daha
da çekilmez hale gelecek, düşünüyorum da, iyi ki finale az kalmış.
Bu bölümde gemimiz
yüksek hızla ( ultra-warp ) seyahat ederken oluşan görüntü ve ışık
değişimlerinin karakterlerin kostümlerinde hissedilmesine kadar düşünülmüş ince
detaylar oldukça güzeldi. Bunun yanında Superman II filminden Ursa olarak
tanıdığımız Sarah Douglas’ ın ‘’kötü kadın’’ olma kaderini yenemediğini de
tekrar görmüş olduk, kendisi sesiyle Muhafız Scar’a hayat verdi, dürüst olmak
gerekirse kendisine ‘’kötü kadın’’ rolleri yakışıyor fakat bundan sonraki
bölümlerde karşımıza çıkmayacağını düşünüyorum. O değil de, kaç bölümdür
şikayet ettiğim gemimiz de artık yok, yirmi dört bölümdür olaylara mekan olan
gemimize böylelikle veda etmiş olduk. Bunun yanında ‘’ Kara Kitap ‘’ ve ‘’
Alpha Lanterns ‘’ gibi çizgi roman detaylarına hissettirmeden yapılan göz
kırpmalar da bölüme gayet iyi tat vermiş. Fakat ne olursa olsun, Aya’nın orijin
hikayesinin kötü olduğunu itiraf etmeliyim.
Ekibimiz, Aya’yı yok
etmenin bir yolunu hala bulabilmiş değil, bulsalar da Razer hemen müdahil olup
bunu önlemeye çalışıyor zaten. Son iki bölüm kala, elimizde sadece küçük ufak
tefek ipuçları ile finale gidiyoruz. Bundan sonraki bölüm ve final, iki bölüm
olarak olayların neticelendirileceği bölüm olacak, umarım güzel bir final ile
dizimize son veririz.
'' Hellbazer ''
0 yorum:
Yorum Gönder