"Bir karakteri çok sevebilirsiniz, bir ekibi çok
sevebilirsiniz. Hatta bir firmanın çıkardığı çizgi romanları çok
sevebilirsiniz. Ancak bu diğer firmanın kötü olduğu anlamına gelmez."
Efenim Türkçe Çizgi Roman alemi yeni bir kanayan yaraya ev sahipliği yapıyor
bugünlerde. "Marka Fanlığı". Bu yeni trend öyle almış başını gitmiş
ki artık iki kutup hâline dönüşmeye başlamış. Öncelikle fan nedir? Kime denir?
Ona bir bakalım.
Fan, bir popüler kültür ögesidir. Popüler kültüre sahip her şeyin fanı
olabilir. Dizilerin, filmlerin, müzisyenlerin ve müzik gruplarının, hemen hemen
aklınıza gelebilecek her şeyin fan klüpleri -havalı olsun diye fun club da
denir- olabilir. Bu fanlar bir de
kendilerini özel hissedebilmek adına özel ad takarlar. Fanlığın çizgi roman
dünyasındaki yeri ise en azından eskiden karakterlerle sınırlı idi. Koyu
Spiderman, Superman, Iron Man hayranlığı elbette hoş bir şey. Ancak bu işi
genişletip bunu firmalara dökmek. "Ben DC'den başka bir şey okumam"
"Marvel çok iyi yea" muhabbetine getirmek işin başka bir boyutu. İşte
sorun tam da burada başlıyor.
"Marka Fanları"nın çıkış noktası çizgi romanların kendisi de olmadı
aksine. Bunu tetikleyen başlıca etmenler dizi,film ve oyunlar oldu. Marvel
sinematik evrenini seven biri kendini bi' anda sıkı Marvel fanatiği ilan
ederken sabahlara kadar Injustice oynayan, Arrow izleyen biri de hakeza kendini
DC manyağı diye adlandırmaya başladı. Elbette dizi, film ve oyunların çizgi
roman okumaya yönlendirmesi güzel bir şey. Ancak okunan çizgi roman değil tek
bir firma olunca "Marka Fanları" kendini çizgi roman sever olarak
adlandırmamalı.
Şimdi çoğunuz "Zaten Marvel ve DC yılların rekabet içindeki iki
firması" diyeceksiniz. Bunda da çok haklısınız. Şu unutulmamalıdır ki "rekabet
içinde" olanlar "firmalar"dır. Bunun okuyucuya yansıması ise
kutuplaşmadan öteye geçmez. Zaten yeterince az olan çizgi roman okuyucusunun da
bu kutuplaşma ile ayrılması kabul edilemez bir nokta.
Marvel ve DC her ne kadar rakip olsa da zaman zaman ortak seriler çıkarmış.
Hatta ve hatta ortak evren bile kurmuşlardır (bknz: Amalgam Comics Faciası).
Crossover olarak adlandırılan bu seriler X-Men & Teen Titans,
Avengers&JLA gibi çok yakında ekibimiz tarafından Türkçe olarak
okuyabileceğiniz ekip bazlı maceralar dışında belli karakterlerin beraber
katıldığı hikayelerde de vucüt bulmuştur (Daredevil&Batman,
Superman&Spiderman gibi). Yani "Marka Fanları" kendi firmalarını
çok sevdiği için diğer firmayı okumazken sevdiği firma bile rakibinin
yaptıklarını ciddiye alıp gidip o firmayla ortak iş çıkarmıştır. Tabi bu sadece
DC ve Marvel arasında değil. TopCow, Dark Horse gibi firmalar da bu iki devle
zaman zaman ortak iş yapmıştır.
Bir önceki paragrafta kasıtlı olarak bahsetmediğim bir seri
var bunların yanında. Marvel vs DC. Aslında içinizdeki Marka Fanının mutlaka
uyanacağı bir seri bu. Çoğu karşılaşmanın sonucu size göre farklı bitebilir.
Ama o seri yazıldığı dönemlerde hangi kapışmanın galibinin kim olacağı okuyuculara
bırakıldığı için o seride daha iyi-güçlü olanın değil daha popüler olanın
kazandığını unutmamak gerekir.
"Marka Fanları"nın en sık tartıştığı meselelerden birisi "Şu
Evren Bu Evrenden Daha Güçlü" mevzusu. Bu mevzu aslında sadece marka
fanları için geçerli değil. Tüm çizgi roman okurlarının ortak zevklerinden biri
bir kapışma olsa kimin alacağını tartışmak. Bunu pek uzatmanın mantığı yok,
yazar kimi isterse onun kazanacağını hepimiz biliyoruz artık.
Bir markayı sevdiği için diğer markayı okumayan "Marka
Fan"ımız aslında en büyük kötülüğü kendine yapmaktadır. Tamam fanı
olduğunuz markayı çok seviyor olabilirsiniz ancak karşıt durduğunuz markanın da
sevdiğiniz markada olduğu kadar güzel hikayesi olduğunu unutmayın. Nasıl bir
karakterin her hikayesi güzel olmak zorunda değilse firmalarda da aynı durum
söz konusu. Bir firmanın içinde onlarca güzel hikayenin yanında bir o kadar da
çöp hikaye olabilir. Bu firmanın her hikayesinin kötü olduğu anlamına gelmez.
"Marka Fanları"nın bir diğer argümanı ise esinlenilen karakterler.
Şuna şüpheniz olmasın. Esinlenme olayı Marvel veyahut DC ile sınırlı değil. Bu
tüm çizgi roman aleminde olan bir şey. Ve esinlenen karakterin esinlenilen
karakterden popüler olması durumu da pek yeni bir şey değil. Şöyle bir örnekle
süslemek gerekirse Türkiye'de çizgi roman satışlarının en yaygın olduğu
dönemlerde Tarzan'dan esinlenilen Akim karakteri Tarzan'dan çok daha fazla
sevilmiştir. Ayrıca zaman zaman DC ve
Marvel bile kendi karakterlerinden esinlenerek yeni karakter yaratmaktan
çekinmiyorken olayı o kadar büyütmenin de anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bugün
severek okuduğumuz X-Men, Aquaman hep bu esinlenmeler ile oluşmuş karakterler
ve gruplardır. Hatta bugün filmleri gişe rekorları kıran Avengers ekibi Stan Lee'nin Justice League dergisinin başarısından etkilenerek yarattığı da bilinen bir gerçek.
Aslında kafamda onlarca şey var ancak hem makaleyi
daha fazla uzatıp
birbirimizi sıkmamak hem de toparlayamadığımdan şimdilik burada sonlandıralım.
Son söz olarak firma okumayın; çizgi roman okuyun, okutturun.
"House"
0 yorum:
Yorum Gönder