Bugün
inceleyeceğimiz bölüm Fear Itself, pek bilinmese de aynı isimli bir çizgi roman
hikayesine de sahip.Konu itibariyle farklı olduğu aşikar ancak kapak resmi ve
gördüğüm birkaç iç sayfa resimleri
ilgimi oldukça çekti.Fırsat bulduğumda okumaya niyetliyim, umarım Türkçe olarak
da görme şansına sahip oluruz değil mi ? ( Bu bir istek mi yoksa ? )
Aslında bugün
inceleyeceğimiz bölüm çok klişe bir hikayeye sahip.Kolay tahmin edilebilecek
bir hikayeye sahipti.Belki de böyle klişe bir hikaye gelecekte olacak bazı
şeyler için gerekliydi, bilmiyorum fakat salt aksiyon öğelerinden ibaret olan
bir bölümle karşı karşıyayız.
Artık yiyecek sıkıntısı çekmeye başlayan
takımımız, yeni yiyecekler bulmak için bir gezegene iniş yapıyorlar.Ancak
geçtiğimiz bölümde hasarlanan Aya ve bünyesinden ötürü yiyecek sıkıntısı
çekmeyen Razer gezegene inmek yerine gemide kalmayı tercih
ediyorlar.Anlayacağınız aslında bu bölüm Hal ve Kilowog ikilisine ait
olmuş.Tabii keşfedilmemiş gezegenimiz bomboş ve yiyecekten ibaret değil, gezegene
indiklerinde karşımıza iki farklı tür çıkıyor.Kilowog kendine benzeyen ( tabii ki aynı türden değil ) Zor Kabilesi
ile tanışırken, Hal da diğer uçan deniz anası şeklindeki Nadaralar ile
karşılaşıyor.Tabii ki bu iki tür birbirine düşman, daha doğrusu Zor Kabilesi
Nadaralara düşman.Bunun sebebi olarak kendi yiyeceklerini çalmaları olduğunu
düşünseler de, dediğim gibi hikaye klişe, gerçekte düşman olmadığı gibi,
Nadaralar ( bir deniz anasına göre ) çok zeki canlılar ve madencilikle
uğraşıyorlar.Tabii Kilowog gibi bir savaşçı ile karşılaşan Zor Kabilesi, bunu
değerlendirerek kendisinden eğitim almaya başlarken, Kilowog, Zor Kabilesi’ nin
üyesi olan Galia’ dan hoşlanmaya başlıyor.Hal ise Nadaraları ilk başta düşmanı
zannederken sonrasında onların kötü niyetli canlılar olmadığını fark ederek
onlarla küçük bir gezinti yapıyor.Tabii madenci olduğunu az önce belirttiğim bu
canlılar gezintinin sonunda hangi madeni
çıkardıklarını gösterdiklerinde Hal, ister istemez ‘’ korkuyor
‘’.Hatırlarsanız dizinin üçüncü bölümünde Myglom yönetimindeki hapishanede
kullanılan sarı taşlar işte bu gezegende de var.Buradan anlıyoruz ki, Zor
Kabilesi’ ni paranoyaklaştıran ve korkutan her şey bu yüzden.İşte ikinci kez
gördüğümüz bu maden artık bize gösteriyor ki sarı yüzüklerin parlaması an
meselesi ( ben sabırsızlıkla bekliyorum ).
Konu hakkında fazlasıyla
bilgi verdiğimin farkındayım bu yüzden bir an önce incelemeye başlamak en
doğrusu olacak.Fark edildiği gibi
hikayenin öyle ilgi çekici pek bir yönü yok, geçen bölümün bende yarattığı
heyecanı ve mutluluğu bu bölümde pek yaşayamadım.Aslına bakarsanız, her bölümün
gemide başlaması fazlasıyla sıkıcı olmakla beraber, yeni maceralara adım
atarken hala Yeşil Fener Birliği ile fazla bir alakamızın olmaması, koskoca
birlikte sadece iki Yeşil Fener’ i görüyor olmamamız insanı ister istemez
sıkabiliyor.Ayrıca Oa gezegenine, koruyuculara ne oldu, oralarda neler
konuşuluyor, Hal ve Kilowog için neler deniliyor küçük kesitlerle gösterseler
en azından takımımızın unutulmadığını görmüş olurduk ancak böyle bir şey henüz
olmadı.Koruyucular Hal ve Kilowog’ un bir gemiyi alıp kaçmasından sanırım pek
de etkilenmediler.İşte bu yüzden dizinin yönetmeni için olumlu konuşmak pek de
mümkün değil, hikayelere onay veren yönetmen sonuçta.
Bunun dışında bu bölümde Aya’ nın Kırmızı
Fener yeminini ilginç bulması da şiddete eğilimli olduğu düşüncesi uyandırdı
bende.Her ne kadar Aya’ nın şiddet uyguladığını görmesek bile bu durum aklımda
fazlasıyla soru işaretleri uyandırdı, izleyip göreceğiz.
Bu bölümde beni
heyecanlandıran tek şey, sarı yüzüklerin her an gelebilecek oluşu.Sarı yüzükten
önce tabii ki Yeşil Fener Birliği’ nden atılmamış Sinestro görmek muhteşem olurdu.Tabii mavi yüzüklerin gelmesi de an
meselesi çünkü birkaç bölüm önce Aziz Walker’ ı görmüştük, sarı taşları da
ikinci kez görüşümüz.Bu demek oluyor ki yeni takımlar kuruldu
kurulacak.Şimdilik beni heyecanlandıran tek şey bu.Sonrasında tasarımları yapan
kişilerin hayal gücü kısırlığı da fark edilmiyor değil.Oldukça zeki Nadaraları
deniz anası çeklinde yaratmak pek de mantık işi olmasa gerek ya da Zor
Kabilesini Kilowog’ un türünün biraz gri tonunda yapmak da öyle.Anlayacağınız
senarist, yönetmen ve animasyon-tasarım ile uğraşan kimi tutsanız ( bu seri
için konuşuyorum ) elinizde kalıyor, umarım gelecek bölümlerde daha başarılı
performans sergilerler.Şimdilik bir incelemenin sonuna daha geldik, iyi
seyirler diliyorum, hoşçakalın…
‘’ Hellbazer ‘’
0 yorum:
Yorum Gönder