II. Dünya Savaşı’nın bitmesinden hemen hemen 3 yıl geçtikten
sonra , insanların hayatının yavaş yavaş toparlandığı ve yaraların sarıldığı
yıllardayız.II.Dünya Savaşı sonrası artık dünyayı ise yeni bir gerginlik
bekliyor , Soğuk Savaş…Hal böyle olunca normal hayat da bundan muhakkak
etkileniyor tabiki.Siyasete girmek gibi bir amacım yok ancak bu durum
beraberinde eğlence sektöründe özellikle de o yıllarda daha popüler olan sinema
ve televizyon programlarına etkisini de gösteriyor.Direk kendini belli etmese
bile alttan alta bir paranoya hakim herkesin bilinçaltında.Silahlanma yarışı ve
silah teknolojilerinde rekabet had safhada.A.B.D. yeni bir silah çıkardıktan
sonra hep bir soru var akıllarda.Acaba Sovyetler Birliği daha iyi bir silah üretmeye
başlamış mıdır ?
Bunları neden mi
anlattım ? Çünkü dizimizde nurtopu gibi
çok tehlikeli bir silahımız var ; Recuder Ray.Bu silah öyle ki bir atom
bombasından daha tehlikeli ! Atom bombası adrese teslim edilmesi gereken bir paketken , bu oturduğun yerde işini tek
tuşla halledebileceğin maharetli bir silah.Bu silaha da sahip olmak isteyen
biricik kötü kadınımız Spider Lady.Geçen yazıda pek değinmesem bile bu yazıda
nasibimi alacak kendisi.
Her şeyden önce şuna
değinmek istiyorum.Bu filmde Kirk Alyn ’ i Clark Kent olarak sevdim.Superman
olarak çok mu kötü ? Hayır bundan dolayı
değil ama Clark Kent rolü öyle güzel yakışmış ki , insan çabuk kabulleniyor
onu.Noel Neill ise tam bir Lois Lane.Ona senaryoda verilen rolüyle mi ? Hayır.Senaryodaki
rolü pek sevimsiz ama gördüğünüzde Lois Lane diyebileceğiniz türden bir seçim
olmuş.Jimmy Olsen rolündeki Tommy Bond ‘ a ise üzüldüm ama nedenini birazdan
anlatacağım.
Lois Lane aptal mı yoksa cesur mu bir türlü çözemedim.İlk üç
bölümden sonra her bölümde haber yakalama sevdası ile atıldığı her işten
yakalanmadan , öldürülme tehlikesi atlatmadan ,kaçırılmadan bir türlü
kurtulamadı.Jimmy Olsen da aynı kaderi
paylaşıyor ama zavallım her bölümde dayak yemekten kum torbasına
döndü.Perry White bile dayak yedi varın orasını siz düşünün.Spider Lady
aksiyonun içinde pek yok , o genellikle operasyonların arkasındaki kötü kadın o kadar.Kısacası operasyonun beyni.Ama
olmasa da olur dedirtiyor şahsen.
Daily Planet polis
bürosu gibi.Ne zaman olay olsa direk Daily Planet ‘ e haber uçuruluyor ilk önce
onların haberi oluyor , polis bürosu bence telefonlarını iptal etsin faturalara
yazık.Ama bunları bir kenara bırakın Superman ilk filmde heba edilmiş
sanki.Başı belada Lois Lane ve Jimmy Olsen ikilisini kurtarmasa görme
ihtimalimiz yok gibi.İstihbarat Daily Planet’dan , düşmanı ayağa getirmek Jimmy
ve Lois ‘ ten.Sanki Superman onların badigardı modundaydı , bilmiyorum.
Film eksilerden mi
ibaret peki ? Buna cevabım yine hayır.Bilerek ilk başta eksilerini
anlattım ki zaten sıkılacak insanlar
izlememeye karar versin diye.Yoksa 1948 yılındaki filmin hele de ilk Superman
filminin çok fazla mükemmel olmayacağını
fark etmemek garip olur.Bir kere rollere oyuncu seçimleri gayet iyi olmuş.Hem
dış görünüş olarak hem de oyunculuk performansı olarak.İkinci artısı bu filmi
çekebilme cesareti zaten.Üçüncü artısı ise yaratıcılık.O günlerde CGI veya VFX
gibi animasyon teknolojileri yoksa çizgifilm var ! Yanlış duymadınız bildiğiniz
çizgifilm.Mesela Superman ‘ ın uçma efektleri çizgifilmle yapılmış.Belki sizin
hoşunuza gitmeyebilir ama bu yaratıcılık ve azim benim hoşuma gitti
açıkçası.Kriptonit olmadıkça Superman zaten yenilmez bir durumda.O nedenle
kriptonit kullanımı filmde fırsat buldukça gerçekleşiyor.Ama buna Superman ‘ in
son bölümde çok değişik bir çözümü var.Gözle görünür bir çözüm olmasa da ,
duyanın – dikkat edin görmeyeceksiniz bunun spoilerini vermeyeceğim – yüzüne
hoş bir tebessüm konduruyor.
Bu arada filmimiz
siyah beyaz olduğu için anlaşılamayan bir noktayı da açıklığa
kavuşturalım.Superman kostümü gri ve kahverengi.Ancak bunu tabiki
anlamıyorsunuz.O zamanki kameraların sıkıntısından olsa gerek kostümü belli
edebilmek için bu yola başvurulmuş bunu da ek bilgi olarak kabul edebilirsiniz
bu filmle alakalı.
Toplam 15 bölümden
oluşan bu filmin her Superman sever kişilere hitap edebileceğini düşünüyorum
büyük küçük fark etmez.Filmde alttan alta yollanan – Soğuk Savaş etkisiyle
doğal karşıladım – mesajlar zaten var ama bunları o yılların koşullarına verip
hoş görmek çok zor olmasa gerek.Ufak tefek mantık hataları da mevcut ki zaten
bunları göze alarak izlemeniz lazım.Ama yok kalsın derseniz Superman ‘ in ilk
maceralarından mahrum kalırsınız benden söylemesi.Bir sonraki değerlendirme
yazımda görüşmek üzere , hoşçakalın ve iyi seyirler….
‘’ Hellbazer ‘’
0 yorum:
Yorum Gönder